MAZI BODRUM
Hafta sonunu bu yakınlarda gecirmek fazla yol gitmek istemiyoruz.Nereye gitsek diye düşünürken birden aklımıza Mazı Bodrum geldi.
İnternette kısa bir araştırma yaptık.Konaklama yeri baktık Mazı Ciçek pansiyonun telofonunu buldum.Hemen aradım cok güzel ege şivesiyle konuşan bir teyze oğlum pazar doluyuz ama hafta içi yer var dedi.Teşekkür edip telofonu kapattım.10 dakika sonra ciçek pansiyondan beni geri aradılar.Komşularında yer olduğunu kişi başı öğle akşam yemekleri dahil 60 tl olduğunu söylediler.Teşekkür edip kapattım işimizi şansa bırakmak istedik.Mazıya Mumcular sapağından girerek gidiliyor.Mumculardan sonra yol çok bozuk.Bodruma 60 km uzaklıkta.Bozuk yollardan sonra Mazının güzelliği bizi büyüledi.Girişte sahile giden yol ikiye ayrılıyor.Biz önce soldakine saptık.Bu sahilin adı Hurma.Sahilde bir kac yere oda sordum ,doluyuz deyince diğer sahile gitmek istedik.
Bu sahilin adı Taşlı yalı.Çicek pansiyonda burada, oraya uğrayıp komşusunda yer varmı diye soralım dedik.Ama buranın bizdeki atmosferi bir anda söndü.Konuştuğum kişi 1 gece için yer olmaz gibi garip laflar edince hemen oradan ayrıldık .Biz tekrar Mazıya gelirsek çicek pansiyon bizim için bitti.Hemen yanında ege pansiyon levhasına görünce yer varmı diye sordum.
Burası 2 odalı bir aile işletmesi denize sıfır.Çok büyük bahcesinde sebze yetiştiriyorlar.Kişi başı 60 TL ye kahvaltı,öğlen yemeği,akşam yemeği, konaklama anlaştık.
Burada son yıllarda yediğimiz en güzel kabak çiçeği dolmasını yedik.Birer bira içip sahili seyir ettik.
Daha sonra sahilde denize girdik.Deniz bol taşlı ve çakıllı ama çok temiz.Bol bol kanoya bindik.Burası belki Gökova körfezinin en temiz yerlerinden biri.Kalabalıktan uzak deniz için çok ideal.
Akşama kaldığımız yerde balık yedik.Rakı da balığa çok güzel eşlik etti.Daha sonra saat 21.00 gibi Adrianla kumsalın ucuna balık tutmaya gittik.Daha oltayı ilk atışımız fiyaskoyla sonuçlandı.Çok taşlı olduğundan oltamız kayalara takıldı.Çıkarmak için kesmek zorunda kaldık.Bu biraz Adrianda hayal kırıklığı yarattı.
Gec saatlere kadar kumsalda oturup yıldızları seyrettik.Dalga sesleri ruhumuzu dinlendirdi.
Egenin en sevdiğimiz yanlarından birini daha burada yaşadık.Gece 23.00 gibi zurnalar ve davulculardan oluşan bir grup plaja masa kurdu.Bol bol ege müzikleri çalıp rakı içtiler.Zaman zaman müziğe bizde katıldık.
Çok yorgunuz ve saatte gec ama müzik sanki bize gitmeyin biraz daha dinleyin diyordu.
Adrian kucakta uyuma moduna gelene kadar sahilde oturduk.
Hafta sonunu bu yakınlarda gecirmek fazla yol gitmek istemiyoruz.Nereye gitsek diye düşünürken birden aklımıza Mazı Bodrum geldi.
İnternette kısa bir araştırma yaptık.Konaklama yeri baktık Mazı Ciçek pansiyonun telofonunu buldum.Hemen aradım cok güzel ege şivesiyle konuşan bir teyze oğlum pazar doluyuz ama hafta içi yer var dedi.Teşekkür edip telofonu kapattım.10 dakika sonra ciçek pansiyondan beni geri aradılar.Komşularında yer olduğunu kişi başı öğle akşam yemekleri dahil 60 tl olduğunu söylediler.Teşekkür edip kapattım işimizi şansa bırakmak istedik.Mazıya Mumcular sapağından girerek gidiliyor.Mumculardan sonra yol çok bozuk.Bodruma 60 km uzaklıkta.Bozuk yollardan sonra Mazının güzelliği bizi büyüledi.Girişte sahile giden yol ikiye ayrılıyor.Biz önce soldakine saptık.Bu sahilin adı Hurma.Sahilde bir kac yere oda sordum ,doluyuz deyince diğer sahile gitmek istedik.
Bu sahilin adı Taşlı yalı.Çicek pansiyonda burada, oraya uğrayıp komşusunda yer varmı diye soralım dedik.Ama buranın bizdeki atmosferi bir anda söndü.Konuştuğum kişi 1 gece için yer olmaz gibi garip laflar edince hemen oradan ayrıldık .Biz tekrar Mazıya gelirsek çicek pansiyon bizim için bitti.Hemen yanında ege pansiyon levhasına görünce yer varmı diye sordum.
Burası 2 odalı bir aile işletmesi denize sıfır.Çok büyük bahcesinde sebze yetiştiriyorlar.Kişi başı 60 TL ye kahvaltı,öğlen yemeği,akşam yemeği, konaklama anlaştık.
Burada son yıllarda yediğimiz en güzel kabak çiçeği dolmasını yedik.Birer bira içip sahili seyir ettik.
Daha sonra sahilde denize girdik.Deniz bol taşlı ve çakıllı ama çok temiz.Bol bol kanoya bindik.Burası belki Gökova körfezinin en temiz yerlerinden biri.Kalabalıktan uzak deniz için çok ideal.
Akşama kaldığımız yerde balık yedik.Rakı da balığa çok güzel eşlik etti.Daha sonra saat 21.00 gibi Adrianla kumsalın ucuna balık tutmaya gittik.Daha oltayı ilk atışımız fiyaskoyla sonuçlandı.Çok taşlı olduğundan oltamız kayalara takıldı.Çıkarmak için kesmek zorunda kaldık.Bu biraz Adrianda hayal kırıklığı yarattı.
Gec saatlere kadar kumsalda oturup yıldızları seyrettik.Dalga sesleri ruhumuzu dinlendirdi.
Egenin en sevdiğimiz yanlarından birini daha burada yaşadık.Gece 23.00 gibi zurnalar ve davulculardan oluşan bir grup plaja masa kurdu.Bol bol ege müzikleri çalıp rakı içtiler.Zaman zaman müziğe bizde katıldık.
Çok yorgunuz ve saatte gec ama müzik sanki bize gitmeyin biraz daha dinleyin diyordu.
Adrian kucakta uyuma moduna gelene kadar sahilde oturduk.